Çok arada kaldım aslında önce... Yayınlamalı mıyım? Yoksa hiç girişmesem mi? Fakat sonrasında bunun mutlaka okunması gerektiğini düşündüm.
Dün sabahın ilk saatlerinde bir mail aldım Genelkurmay Karargahı'ndaki üst düzey rütbeli bir askerden. Asker diye vurgulama ihtiyacı duydum, çünkü genelde askerler pek duygusal gelmez insana. Bu komutanımız daçok duygusal değildir... Burada cümlenin sonuna "Sanırdım" sözcüğünü ekleyerek kendimi düzeltme ihtiyacı hissediyorum. Çünkü az sonra okuyacağınız metin benim değil, onun kaleminden çıkma.
Sabahın saat 3 sularında okuduğum bu yazı açıkçası benim gözlerimin dolmasına neden oldu. O yüzden paylaşma ihtiyacı hissettim. Şimdi yazının devamını kalemin sahibine bırakıyorum:
"20 Nisan 2016 akşamı, Nusaybin’den bana bir fotoğraf gönderildi. Zarfa yapıştırılmış bir 1TL. Yaşlı bir teyze göndermiş bunu. Notta “Bu 1TL’yi
Mersin Aydıncık’tan Şerife adında bir teyze göndermiş diye yazıyordu. Merak
ettim nedir diye ve Nusaybin’deki arkadaşlardan dinledim hikayesini. Bana bunu
anlatan Binbaşı arkadaşım anlatırken ağlamaya başladı. Askerler ağlamaz derler
ama inanmayın; biz daha çok ağlarız gizliden gizliye. Ben de dinledikçe kendimi
tutamadım bu yüce davranışın sahibinin yaptıklarını dinleyince..
Eminim
bunu okurken sizler de duygulanacaksınız, belki ağlayacaksınız. Dedim ki ben
bunu paylaşmalıyım, anlatmalıyım dilim döndüğünce. Amacım tabi ki sizleri
ağlatmak değil; bir kez daha anlatmak bu yüce milletin asaletini, onurunu,
askerine polisine olan sevgisini..
Eve geldiğimde yorgunluktan neredeyse bayılacak durumdaydım,
ama öğrendikçe yazdım, yazdıkça da dinlendim. Şu
an gece yarısı 00:42 ve yazmayı bitirdim..
Sağol Şerife teyze, ömrün uzun ve
sağlıklı olsun..
Mersin’in
AYDINCIK Belediyesi, orada görev yapan bir emniyet amirimizin girişimi ve
Aydıncık Hal müdürlüğünün desteği ile operasyon bölgesindeki Güvenlik
Kuvvetlerimize gönderilmek üzere sebze ve meyve toplama kararı alır.
Aydıncık’ta herkes adeta bir seferberlik başlatır askerine, polisine,
korucularına; biz de bir şeyler gönderelim diye.
İhtiyacı mı vardır ki askerin polisin
bunlara? Elbette ki hayır. Devlet her türlü ihtiyaçlarını fazlasıyla
karşılamaktadır onların. Ama sevgiyle, emekle, duayla toplanan o sebzelerin ve
meyvelerin değerini parayla ölçmek mümkün değildir..
İşte tam bu faaliyetler sürerken 70’li yaşlarda
bir teyze Hal’de büyük bir gayretle çalışanların yanlarına yaklaşır ve ne
yaptıklarını sorar.
Orada bulunanlar kendisine ne
yaptıklarını, kimler için meyve topladıklarını anlatırlar. Yaşlı teyzemin meyve
ağaçları yoktur; bir şeyler alıp gönderecek kadar parası da..Şerife’dir adı.
Şerife Buldurluoğlu.
Düşünür “Ben ne yapabilirim oradaki
kahramanlar için, dua ediyorum ama ben de bir şey göndermeliyim” der ve cebinde
kalan 1TL’yi çıkarıp orada bulunanlara verir ve der ki “Ne olur bunu kabul edin, çok bir değeri yok bilirim
ama bununla birkaç elma da benden gitsin
oradaki kahraman evlatlarıma.” der.
Orada bulunanlar bunun üzerine çok
duygulanır ve kendi ceplerinde bulunan paraları birleştirerek (400 TL) “Teyze
bu parayı senin için topladık. Ne istiyorsan söyle kasalara ekleyelim” derler ve
onun için hazırladıkları koliyi de gözünün önünde gönderdikleri TIR kamyonuna
yüklerler.
Mersin’in AYDINCIK Belediyesi, emniyet
amirinin ve Hal müdürünün girişimi ve yüce gönüllü halkımızın desteğiyle hazırlanan
26 ton meyve ve sebzeyi ve tabi ki yaşlı teyzemizin kolisini Nusaybin’e
gönderirler.
Emniyet amiri Şerife teyzenin verdiği o 1
TL’yi de zarfın üstüne yapıştırıp, içine de küçük bir not yazarak TIR şoföründen
bölgedeki Komutana vermesini ister.
Gönderdiğim fotoğraftaki o çok
değerli, anlamlı 1 TL işte o paradır. Yaşlı teyzemin gönlünden kopan o metal
paranın bizler için paha biçilemeyecek değeri vardır. Bu davranış yüce Türk
Milletinin o kocaman ak ve pak yüreğini simgelemektedir.
Biz de tüm Güvenlik Kuvvetlerimiz adına
gönderdiğin o 1 TL’yi aldık, kabul ettik. Şerife
Teyze bize bu 1 TL’yi gönderdiğinde nelere sebep oldun bilir misin?
Bu 1 TL, emindik zaten, hiç şüphemiz de
yoktu zira ama, sen bu hareketinle milletimizin hep yanımızda olduğunu,
olacağını bir kez daha tasdik ettin, göstermiş oldun.
Bu 1 TL, ülkemiz ve milletimizin
bölünmezliğinin, şanlı Bayrağımızın sonsuza dek göklerde dalgalanacağının en
güzel ifadesidir.
Bu 1 TL bize, vatanımızın bütünlüğüne
kast eden her tür düşmana karşı zaferi müjdelemektedir. Şerife teyze neyi
başardığını, neye vesile olduğunu bilir misin?
Bu 1 TL Kurtuluş Savaşında kağnılar yolda
kaldığında sırtında cepheye mermi çuvalı taşıyan Şerife teyzelerimizi,
annelerimizi, ninelerimizi hatırlattı bize. 100 yıl geçti neredeyse aradan ama
şunu gördük ki Anadolu’da bu yönde değişen hiçbir şey yok. Hala aynı ruha sahip
Şerife teyzelerimiz, ninelerimiz var çok şükür ve var olmaya da devam edecek.
Bize o minik elleriyle mektup yazan, resimler
yapan, hediyeler gönderen çocuklarımız da senin izinden yürüyeceklerdir, bundan
artık hiç şüphemiz yok.
Farkında mısın bilmiyoruz Şerife teyze,
ama bize öyle bir şey göndermişsin ki, bu yürüdüğümüz yolun yüceliğini,
doğruluğunu bir kez daha ispatlamış oldun..
Sağol Şerife Teyze, varol.. Bu 1TL
gücümüze bin kattı, üzerimizdeki tüm yorgunlukları, yılgınlıkları attı, savurdu.
Daha yeni, sanki bugün başladık hainleri temizlemeye, tüm gücümüzle..
Belki de bugüne kadar aldığımız en
anlamlı hediyeyi lütfettin burada mücadele eden Güvenlik Kuvvetlerimize..
Şundan eminiz ki bu yüce milletin
bağrında daha yüzbinlerce, milyonlarca Şerife teyzeler var. Bize 1TL gönderme
fırsatı bulamayan kardeşlerimiz, ablalarımız annelerimiz, teyzelerimiz,
ninelerimiz hepiniz sağolun, varolun. Bizleri dualarınızda eksik etmeyin..
Şerife teyze, o bize meyve alın diye
bahşettiğin 1 TL ile nelere sebep olacağını yakında göreceksin, tüm milletimiz
buna şahit olacak.."
Evet, gelen yazı ve durum işte böyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder