13 Ağustos 2010 Cuma

Doğu Akdeniz krizi Ege'ye mi sıçrıyor?

İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu önümüzdeki hafta Yunanistan'a gidecek. Bu temas başlı başına kritik bir durumu da kendi içinde barındırıyor. Netenyahu, Yunanistan'ı ziyaret eden ilk İsrail başbakanı olacak.

Peki iki ülke arasındaki ilişkiler neden Türkiye ile İsrail arasında böylesine ciddi bir kriz yaşanırken gelişmeye başladı. Sanırım ilk olarak bunu mercek altına almak gerekiyor. Bunun için 2 önemli neden sıralanabilir.

Birincisi, Yunanistan; Türkiye ile İsrail'in ilişkilerinin kriz sürecine girmesinin ardından, bu ülkenin Akdeniz'de ekonomik ilişki kurabileceği iki ülkeden biri. Diğeri ise Kıbrıs Rum Kesimi ki, bu konuya birazdan değineceğim...

İkinci önemli neden ise, Türkiye'nin İsrail'e askeri havasahası kapatmış ve tatbikatlarını sona erdirmiş olması.

Uluslararası kamuoyunda, bir savaş ülkesi olan, İsrail için, haklı olarak, ikinci seçenek daha fazla önemseniyor. Çünkü bu ülkenin deneme uçuşları yapabileceği herhangi bir açık alan yok. Ancak unutulmamalı ki, Yunanistan'da da bu alanlar inanılmaz derecede kısıtlı.

Öncelikle, Yunanistan'ın hiçbir noktasının denize 80 km.den uzak olmadığını belirterek başlayalım. Yani İsrail uçaklarının Yunan anakarası üzerinde talim yapmasına imkân yok. Bu da İsrail uçaklarının Yunanistan'a ait hava sahasında uçuş, deneme ve tatbikatları yapacağını gösteriyor.

İşte tam da bu unsur bizi bambaşka bir noktaya götürüyor. Yunanistan ile Türkiye arasındaki en büyük sorun Ege'deki sınır anlaşmazlıkları. Yunan uçakları ile Türk uçakları neredeyse her gün it dalaşı yapıyor.

Şimdi çok uzak görünmeyen ve kulislerde de dillendirilen çok önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Ege'de İsrail uçakları, Yunanistan'ın "burası benim" dediği hava sahasında uçuş yapacak. Peki, Türkiye'nin ve NATO'nun uluslararası havasahası kabul ettiği ancak Atina yönetiminin FIR Hattı yönetimini elinde bulundurması nedeniyle kendisinin olduğunu savunduğu, bu sahada, bir Türk ve bir İsrail uçağı karşı karşıya gelirse ne olacak...

Bu konu şimdilik soru işareti olmayı sürdürüyor. Yani Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliğin, Yunanistan'ın da yardımıyla Ege'ye de sıçraması çok da büyük bir sürpriz olmaz.

Gelelim, İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin ekonomik ortaklığı konusuna... Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aranması konusu yaklaşık 5 yıldır süregelen bir sorun ve Türkiye-Yunanistan-AB üçgeninde çok karmaşık bir yumak haline geldi. Türkiye ile İsrail böyle bir kriz yaşarken, Benjamin Netenyahu tam da Yunanistan'ı ziyaret edecekken, Kıbrıs Rum Kesimi'nin bu konuyu tekrar gündeme taşımaya çalışması aykırı bir davranış olarak nitelenmemeli...

İsrail'in de buna daha önce yaptığının aksine olumsuz yanıt vermesi de Doğu Akdeniz'deki kriz sürecinde beklenmemeli...

Unutulmamalı ki, AB bundan 2 yıl önce aldığı kararla, Kıbrıs Rum Kesimi'nin petrol-doğalgaz arama ihalesi yaptığı bölgenin AB karasuyu olduğunu açıklamıştı. İsrail'in de benzeri bir tutumu benimsememesi için Türkiye elinden geleni yapmalı. Öyle ki gerekiyorsa, mekik diplomasisi uygulanarak, ABD devreye dahi sokulmalı...

Şimdilik bu kadar..
Esen kalın

1 yorum:

UYKUSUZ// UYURGEZER dedi ki...

hidrokarbon yatakları da bu ikiliyi yakınlaştıran sebeplerden biri olabilir..
U(YKSZ)